Sıkça Sorulan Sorular bölümüne hoş geldiniz.
-
Vasiyeti tenfiz memuru, vasiyetin yerine getirilmesiyle görevlendirilen kişidir.
Vasiyetçinin güvendiği itimat ettiği kişidir. İşler bitince tefiz sulh hakimince onaylanır. Görevide son bulur. (genellikle düzenlenmesine katkı veren hukukçudur) -
Yasalarımıza göre orman olarak adlandırılan yerler kamu malı niteliğinde olmaları itibariyle özel mülk olamazlar. Bu itibarla da buraların tapulaması yapılamaz. Bu konu tapulama komisyonu işlemlerine, buna itirazen tapulama mahkemelerine açılabilecek davalar kapsamı dışındadır.
1970 yıllarda 1255 sayılı kanunla anayasada yapılan değişiklik sırasında Anayasanın 131. Maddesi değiştirilmiş. Sonradan anayasaya uyumunu teminen 1973 yılında 1744 sayılı Orman kanununun 2.mad. yapılan değişiklikle, 1961 yılından önce bilim ve fen yönünden ORMAN NİTELİĞİNİ KAYBETME VASFINDAKİ yerlerin kanunun öngördüğü şartlarda haiz olanların ORMAN DIŞINA ÇIKARTILMASI öngörülmüştür. Yani orman yasasında anayasa doğrultusunda değişiklik yapılmış . Orman dışına çıkartılan yerlerin, Özel mülkiyete konu olabileceği, Dolayısıyla da bunların TAPULAMAYA TABİ OLMASININ YOLU AÇILMİŞTIR. ( Anayasanın yürürlüğe girmesinden önce yanarak orman vasfını, niteliğini kaybetse dahi bu vasıftaki yerler bundan istifade edemez. Bular yine orman niteliğindedir. ÖZEL MÜLK OLAMAZ.) Ancak tapulamaya tabi olan yerler, tapulama kanunu hükümleri uyarınca eski hukuki kayıtları, zilyetlik vs şartlarını taşıyanların maliklerine tespit ve tescil edilme işlemleri ikmal edilmişse de çeşitli sair nedenlerle (örnek) Toprak Tevzii komisyonlarınca ilk maliklerine tahsis suretiyle verilmiş. Bilahare muhtelif kişilerce iktisap olunan ve tedavül eden bir bölüm yerler keza Tapulu yerlere katılarak zilyetlik yoluyla kullanılan yerlere için yapılan itiraz ret edilince ,onunla birlikte eski hakkında kaybı gibi ve sair sıkıntılar bir türlü giderilememiştir .
6831 Sayılı kanunla da ormanların belirlenmesi ile ,kadastrosunun (tahdit) ve haritasının yapılması yolundaki orman kadastro işlemleri de ayrıca yürütülmüştür.
-
Vasiyetcinin el yazısı ile yazılmalıdır. Elinin mahsulü olmalıdır. Vasiyetçi vasiyet akıl ve iradesine hakim olmalıdır. Düzenleme yeri-tarihi belirtilmeli. İstekleri açık ve belirli olmalı .Vasiyetçinin imzasını taşımalıdır. Bu düzenlemeden sonra kapalı bir zarfa konularak sulh hakimine veya notere tevdi edilir. Bu makamlar bunu nüfus kaydına işletmek ve saklamakla mükelleftir.
-
Resmi vasiyetname veya el yazısı ile vasiyetname düzenlenmesi imkansız hal ve şartlarda. Yakın ölüm tehlikesi – Büyük deprem hali – Harp hali vs. fevkalede hal ve şartların söz konusu olduğu hallerde, tanıklı ve tutanakla düzenlenme doğrultusunda sözlü vasiyetnameye yasalarımız imkan vermiştir. Amaç her türlü ahval ve şartlarda son arzuların tespit edilebilmesidir.
Ayrıca vasiyetnameden vazgeçmek rücuu (geridönme) hususları da geniş bir şekilde düzenlemiştir. Bunu düşünenlerin çevrelerinden hukuksal yardım almalarının da önemli olduğunu belirtmemizde yarar vardır .